LAZY WEEKEND

Sizlerde benim gibi haftanın 5 günü bir ofisin içinde hızlı ve hareketi bir hafta geçirdikten sonra, haftasonunu rahat ve sakin geçirmek isteyenlerinden misiniz, yoksa o 2 güne herseye sığdırmak isteyenlerden misiniz.
Çalışma hayatımın ilk 5 senesinde, hafta sonu bana kesinlikle yetmezdi; çünkü o iki güne; arkadaşlarla buluşmak, mutlaka bir gece müzik dinleyip kafayı dağıtacağımız bir eğlence yerine gitme, mağazadan beğendiklerimi alabilmek adına alışveriş, ailemle görüşme, sinema..gibi etkinlikler ile dopdolu geçirirdim. ve pazartesi sabahı bir bakardım yeni haftaya yorgun ama mutlu girmişim.
Bu aralar bu düzeni daha minimalize edip tek güne sığdırmaya yani haftalara yaymaya ve ya Pazar yada Cumartesi gününden birinde mutlaka "Lazy weekend" olarak geçirmeye başladım. Sabah uyanıp kahvaltı etmek sonrasında Kedilerimle sarmaş dolaş bir koltuktan diğerine kahveden çaya Netflix ten Instagrama dolaşarak geçirmek en büyük b-hobim oldu çıktı.
İşim gereği tüm günü bilgisayar ve telefonda geçirdiğim için, haftasonumu genel kural olarak; telefon yada bilgisayara günde en fazla 1 er saat bakmak gibi alışkanlıkta edindiğim kesin.
Bu durumun kızlarımın; Maya, Mia ve Kontesin, pekbir hoşuna gittiği kesin. sabah benle yatak keyfi yapmak, öğlen ben Tv başında koltukta uzanırken ayak ucuma yerleşmek ve bu yeri kapmak için tatlı bir kavgaya tutuşmak onlarında yeni ritüelleri.

Ama Pazar akşamı için en büyük keyfim, bir kadeh kokteyl yudumlamak ve blog umu yazmak. Bu zaman sadece ben ve yazılarım arasındaki güzel ahenke ait. Blog konusunda halen çok acemi olsamda, satırlarım çok samimi ve içten gelerek kaleme döküyorum.
Belki de bu haftadan sonra Lazy weekend modumu daha verimli bir şekilde sizlere, merak uyandırcı, sürükleyici bir blog geliştirmeye çeviririm ne dersiniz....